Etiket arşivi: fıkra

Fıkrasına Gülünmeyen Adamlar :D

Son zamanlarda idol haline gelen fıkrasına gülünmeyen adamları bir yerde toplayayım dedim umarım beğenirsiniz varsa daha burada göremediğiniz yoruma link olarak verebilirsiniz 🙂

Fıkrasına Gülünmeyen Adamlar – Can Dündar

Fıkrasına Gülünmeyen Adamlar – Ziya Şengül

Fıkrasına Gülünmeyen Adamlar – Hasan Mezarcı

Fıkrasına Gülünmeyen Adamlar – Bilinmeyen 1

Fıkrasına gülünmeyen adam nedir 😀 Fıkra anlatırken tonlamayı yapamayan, iniş çıkışları beceremeyen, fıkranın sonuna geliyoruz hazır olun izlenimini veremeyen bir adamın hali 🙂

// Ama bu fıkraları en kral şekilde anlat gene sonuç değişmez sanki ya. Sizin nasıl hoşunuza gitti be süpersiniz.

Zayıf Not

Üniversite son sınıf öğrencisi sınavından kalınca doğru hocasına gider:

-“Siz beni sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?” der.

-“Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?”

-“İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz. (Hocanın keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.) Ve öğrenci sorar:

-“Yasal olup, mantıklı olmayan, Mantıklı olup, yasal olmayan ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?”

Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sorunun yanıtını sorar. Öğrenci hemen cevap verir:

-“Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalmam gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz. Bu da ne mantıklı, ne de yasal.”

Microsoft’ta Temizlikçi

Uzun süre işsizlikten sonra, genç adam Microsoft şirketinde temizlikçi olarak işe kabul edilir.

Personel müdür yardımcısı, işe giriş işlemleri için birkaç belge getirmesi gerektiğini söyleyip ekledi:
-“Bana e-posta adresinizi verirseniz, size getirmeniz gereken belgelerin listesini gönderirim.” dedi.

Temizlikçi adayı, boynunu büktü:
“Benim e-posta adresim yok efendim, çünkü henüz bir bilgisayanm bile yok.”

Microsoft yetkilisi bu cevaptan hiç memnun kalmamıştır;
“Bir e-posta adresiniz olmadığına göre, Microsoft gibi bir şirkette çalışmaya hak kazanamayacağınızı söylemek zorundayım. Sizi işe almamız mümkün değil!”

İş bulma sevincini bir anda yitiren adam, tüm serveti olan on dolarıyla ne yapacağını kara kara düşünerek microsoft binasından ayrıldı. Bütün parasıyla domates satın aldı, sonra da kapı kapı dolaşarak bunları satmaya başladı. Akşam olduğunda serveti bir kat artmış, cebindeki on dolan, yirmi dolara çıkmıştı. Adam bu işi üç gün üst üste yaptıktan sonra servetinin 160 dolara yükseldiğim görünce, bundan böyle geçimini domates alım satım işinden sağlamaya karar verdi.

Her sabah, evden biraz daha erken çıkıyor, biraz daha geç dönüyor ve parasını ise her gün bir kat daha artırıyordu. Kısa bir süre sonra işini daha da büyüttü. Önce bir el arabası, daha sonra bir kamyon satın aldı.

Aradan beş yıl geçtiğinde, genç işadamı eyaletin en büyük gıda dağıtım şirketlerinden birini kurmuştu. Bir gün hem şirketim, hem de kendisini ve ailesini sigortalamaya karar verdi. Sigorta poliçesini hazırlayan acente görevlisi, gerekli kâğıtların doldurulmasından sonra ondan, e-posta adresim istedi:
-“Bize e-posta adresinizi verirseniz, hazırlayacağımız ödeme planını size gönderirim” dedi.

Büyük işadamı omuzlanm kaldırarak cevap verdi:
-“Benim e-posta adresim yok ki!”

Duyduğuna inanamayan sigortacı, başını masanın üstündeki kâğıtlardan kaldırdı ve adama hayran hayran bakarak:

-“Çok ilginç, e-posta adresiniz olmadığı halde bu kadar büyük bir şirketin sahibisiniz, ya bir de e-posta adresiniz olsaydı? Kim bilir o zaman ne olurdunuz?”

Adam, buruk bir gülümsemeyle:
– “Ben ne olacağımı çok iyi biliyorum” karşılığını verdi,
“Microsoft şirketinde temizlikçi!”

Ahirette İki Kadın

Selam, benim adım Wanda .

– Selam, benimki de Slyvia, sen nasıl öldün?

– Donarak öldüm.

– Ne kadar… korkunç.

– Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm.

– Peki sen nasıl öldün?

– Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.

– Sonra ne oldu?

– Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını her yeri aradım fakat bulamadım. Ararken aşırı yorulmuşum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.

– Ah be güzelim bir de derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık…

Okumaya devam et

Çin İşkenceleri

1- İdam edilecek adamın yanı başında bir sac hazırlanırmış ve bu sac allttan verilen ateşle iyice kızdırılırmış…kafası kesilen adamın kafasını kestikten hemen sonra bu saca bastırırlarmış…sıcaktan dolayı kan beyinde 2 saniye kadar dolaşacağı için adama yerde duran cansız bedeni son defa gösterilirmiş…

2- Suçlunun derisini yüzüp denize atarlarmış…(acıyı tahmin edin artık)

3- Suçlu ortası delik bir sandalyeye cıplak bir şekilde oturtulurmuş…bu delik yere içinde fare olan bir kase yerleştirilirmiş…ve kaseyi alttan yavaş yavaş ısıtırlarmış…tabiki sıcağa dayanamayan fare çıkacak biyer bulamayınca suçlunun makattan kemirmeye başlayıp en son ağzından çıkarmış…

4- Suçlu güneşin altına ellerinden bağlı biş şekilde yatırılırmış…suçlunun saçları kazınıp kafasına deve derisi geçirilirmiş…deve derisi güneşte eriyip suçlunun kafasına yapışırmış…saçlar deve derisi yüzünden dışarı doğru çıkamayıp içeri doğru çıkmaya başlarmış…bir süre sonra saçların kafatasını delmesiyle beyne ulaştığı anda adam ölürmüş…

5- Suçlunun sığabileceği bir çukur kazılır ve suçluya tıkabasa yemek yedirilirmiş…dışkısını da o çukura yapmak zaorunda kaln adam bir süre sonra dışkılarının bedenini çürütmesiyle ölürmüş…

6- Suçlunun kafası kazınırmış ve suçlu bir direğe hiç hareket edemiyeceği şekilde bağlanırmış…ve üstten damlalar halinde soğuk su damlatılırmış…damlalar bir süre sonra balyoz etkisi yaptığından adamın delirmesi sağlanırmış…

7- Suçlunun göz kapaklarına iğne batırılırmış…ve adam bir süre sonra daynamayıp gözlerinin kapatır ve kör olumuş…(adamın biri 2 günün dayanmış)

8- Suçlu 10 metre karelik bir odaya kapatılırmış…ve burdan hiç çıkartılmazmış…yemeği düzenli olarak verilen adam tuvalet olmaması nedeniyle tuvaletini odanın bir kenarına yapmak zorunda kalırmış…bir süre sonra yaptığı dışkı ve idrarların zehir salgılamalarından dolayı adam zehirlenerek ölürmüş…

9- Suçlunun göz kapakları açık kalacak şekilde tutuluruş…ve belli bir mesafeden ellerinin adamın gözüne doğru ileri geri sallarlarmış…saatlerce süren bu olayın sonunda adam kafayı yermiş….

Padişah Fıkrası

Memleketin birinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyorlarmış. Usulen idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyorlarmış. Adamın biri 3 kere camiye gitmemiş ve tabii yakalanmış. İdam edilmeden önce sormuşlar;

– İlk dileğin ne?

– Vezirin karısıyla beraber olmak istiyorum! Vezir “olmaz” dese de padişah “mecbur” demiş ve adam vezirin karısıyla beraber olmuş.

İkinci dileği olarak padişahın karısıyla beraber olmayı seçmiş. Bu sefer padişah “hayır”dese de herkes itiraz edince mecbur kalmış.

– Son dileğin ne diye sormuşlar. Adam, bir vezire, bir padişaha bakmaya başlamış. Aradan 5 dakika geçtikten sonra vezir bakmış ki niyet kötü namus elden gidecek;

– Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi, diyince padişah da tasdiklemiş;

– Ne gibisi ! Yanımda kılıyordu ya.!