Kategori arşivi: Teknoloji

İstanbul’un yeni taksi platformu iTAKSi ile taksi çağırmak artık mümkün

İlk olarak geçtiğimiz Mayıs ayında karşımıza çıkan İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin taksi platformu olan iTAKSi, bugün itibariyle kullanıma sunuldu. Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında iTAKSiuygulamasının detaylarını paylaşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, iTAKSi platformunun şu an için 4 bin taksi tarafından kullanıldığını açıkladı.

İstanbul’un yerli ve milli akıllı ulaşım sistemi mottosu ile karşımıza çıkan iTAKSi, taksilerin kontrol merkezleri ile izlenebilmesi, yönlendirilebilmesi ve koordine edilmesini hedefliyor. Tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilen iTAKSi uygulaması, şu an itibariyle Android platformu için ücretsiz olarak kullanıma sunuldu. Uygulamanın gün içinde iOS platformu için kullanıma sunulacağını da ekleyelim.

Webrazzi okuyucularının yakından tanıdığı BiTaksi ile benzer bir çözüm sunan iTAKSi, BiTaksi’den farklı olarak Uber benzeri otomobil seçenekleri sunuyor. Normal ticari taksiler olan sarı taksiler, elektrikli turkuaz taksiler ve lüks yolculuklar için siyah olmak üzere toplamda 3 seçenek sunan taksi servisi, deniz taksi çağırmak için de kullanılabilecek. Tabii ki bu seçeneklerin farklı fiyatlar sunduklarını da belirtelim.

3 farklı otomobil seçeneği

Sarı taksinin açılış ücretinin 4, turkuaz taksinin açılış ücretinin 4,60 ve son olarak siyah taksinin açılış ücretinin 8 TL olduğunu ekleyelim. Sarı taksi için minimum ücret 10 TL iken turkuaz takside 11,50, siyah taksi de ise 20 TL. Yolculuk hesapla özelliği sayesinde taksi çağırmadan ücret tahmini de yapabilen uygulama, 3 farkı ödeme yöntemi sunuyor.

Nakit, kredi kartı ve İstanbulkart ödeme seçenekleri sunan iTAKSi, şoförlere puan verilmesine de olanak sağlıyor. Bugüne kadar uygulamanın yayınlanmamasına rağmen 4 bini aşkın takside kullanılan iTAKSi, güvenli bir yolculuk vadediyor. iTAKSi’de sadece ruhsatta kayıtlı şoförlerin direksiyon başında olabileceğini ekleyelim. Böylelikle korsan araçların ve şoförlerin önüne geçilecek.

iTAKSi kullanacak olan taksiler bir tablet, iki yönlü kamera ve panik butonuna sahip olmak zorunda. Bu ekipmanların İstanbul Belediye’si tarafından temin edildiğini de belirtelim. Platformu kullanacak olan taksiler yapılacak yolculuk başına İstanbul Belediye’sine komisyon ödeyecek. Platformu kullanan taksicilerin uygulama haricinde yoldan müşteri almalarının veya rakip başka bir platformu kullanmalarının önünde herhangi bir engel olmadığını da paylaşalım.

Yaptığı açıklamalarda komisyon konusuna da değinen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, platformu kullanacak olan taksicilerin ilk iki ay boyunca komisyon ödemeyeceğini de duyurdu. iTAKSi uygulamasının kullanıcı deneyimi açısından oldukça başarılı bir iş çıkardığını da belirtelim. Dilerseniz iTAKSi uygulamasını Android için buradan indirebilirsiniz.

Çin, dünyanın ilk elektrikli kargo gemisini suya indirdi

Fosil yakıt tedarikçileri birçok pazarda girişimlere yatırım yaparak iş modellerini yenilenebilir enerjiye göre düzenlerken, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin, dünyanın ilk tamamen elektrik ile çalışan kargo gemisini ürettiğini duyurdu. Gemi geçen ay Çin’in Guangzhou kentinde suya indirildi ve kentin içinden akan Pearl Nehri’nde yüzdürüldü.

Guangzhou Shipyard International Company Limited (GSI) tarafından inşa edilen  gemi, 2 saat şarj edildikten sonra saatte ortalama 12.8 km hız ile 80 kilometre (yaklaşık 50 mil) yol kat edebiliyor.

Daha fazla yük taşıyacak

Fosil yakıtla çalışan bir kargo gemisinden saatte 3,5 kat daha az hızla yüzen geminin oldukça yavaş olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak maliyetlerin düşürülmesi ve çevreye olan katkısı ve gelecekte yaşanacak fosil yakıt krizine karşı mükemmel bir başlangıç gibi görünüyor. Öte yandan 2.400 kWh’lik bir akü kapasitesi ile 70.5 metere uzunluğudaki geminin hızdan ziyade daha fazla yük taşımak için tasarlandığı belirtiliyor.

1954 yılında kurulan GSI, teknolojisini ilerleyen dönemlerde elektrikle çalışan yolcu ve mühendislik gemileri için de kullanmak istiyor.

Havayolu şirketleri akıllı bavulları yasaklıyor!

Akıllı cihazlar hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaya devam ederken, mobil cihazları şarj edebilen ve kendi kendine hareket edebilen akıllı bavullar, son yıllarda popüler hale gelen ürünler arasında yer alıyor.

Akıllı bavul veya bir diğer adıyla valizler, kullanıcılarını oldukça memnun ederken, havayolu şirketleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Zira, ABD’de bulunan havacılık otoriteleri bu konuda önemli bir karara imza attı.

Havayolu şirketleri akıllı bavul taşınmasını yasaklıyor!

Amerikan Havayolları tarafından yolcu beraberinde getirilen, çıkarılabilir bir pile sahip olmayan akıllı bavul ve valizlerin taşınmasının yasaklandığı duyuruldu. 15 Ocak tarihinde yürürlüğe girecek olan bu karar sonrasında,  Delta ve Alaska Havayolları şirketleri benzer kararlar aldıklarını açıkladı.

Bu kararın alınma nedeni ise, piyasaya sunulduğundan beri havayolu şirketlerini tedirgin eden lityum iyon piller. Zira, yangın riski ile şirketleri tedirgin eden bu piller, günümüzde milyarlarca cihazda kullanılıyor.

Havayolu şirketleri tarafından akıllı cihazlara karşı alınan ilk karar bu değil. Geçtiğimiz dönemde yaşanan patlamalar nedeniyle Galaxy Note 7‘nin uçaklara alınması neredeyse dünya genelinde yasaklanmıştı.

Akıllı bavul üretimi gerçekleştiren firmalar ise, yasak sonrasında havayolu şirketleriyle bir araya gelmeyi planladıklarını duyurdu. Ürünlerin güvenli olduğunu dair tüm kanıtları şirketlere sunacaklarını belirten şirketler, yasağın en kısa sürede çözüme kavuşacağını düşünüyor.

Tax Free uygulaması yayınlandı

Tax Free uygulaması ile indirim hesaplamak çok kolay

Android ve iOS için yayınlanan Tax Free uygulaması, yurtdışından sıklıkla alışveriş yapan ve vergi iadesi hesaplamaları yapan herkesin işini son derece kolaylaştıracak bir uygulama. Vergi iadelerinin anında takibi, gelişmiş harita seçenekleri, tüm dünyadaki destinasyonlar için kapsamlı Alışveriş bilgileri ile dijital Shop Tax Free Kartı bulunuyor.

Uygulamanın harita özelliği, gelişmiş arama işleviyle “Globe Shopper’’ların şehir, marka ve mağaza adı girerek alışverişlerini planlamalarını mümkün kılıyor. Uygulama ayrıca, kullanıcıları mağazalara götüren navigasyon özelliği ile alışverişin yoğun olduğu bölgeleri de gösteriyor. Global Blue, dünyadaki tüm iade noktalarını ve üye işyerlerini içerecek şekilde bu uygulamayı sürekli güncelleyecektir.

uygulama aynı zamanda seyahat eden kişilerin varış noktalarında, coğrafi konum işaretleme özelliğini kullanarak şehirleri keşfetmelerine ve beğendikleri mağazaları işaretlemelerine yardımcı olan güçlü bir araç olma niteliği taşıyor. Üye işyerleri de, coğrafi işaretleme özelliği sayesinde, özel yeni mağazalarını tanıtabilir, alışveriş yapan müşterilerini en yakın iade ofislerine yönlendirebilir ve böylece yeni pazarlama fırsatları yakalayabilirler.

Google Play Store

AppStore

Bilgem Çakır | T-Şekilli Olmak Ne Demek?

Yazılım dünyası bence usta-çırak ilişkisiyle yürümekte. Evet belki dirsek dirseğe çalışmıyoruz ustalarla (veya çıraklarla) ancak uzaktan da olsan bana bir şeyler katan çok insan var bu ekosistemde. Bunlarda birisi de Bilgem Çakır ve videolarını paylaştığı Yalın Kod isimli Youtube kanalıdır.

Microsoft ve Amazon gibi teknolojinin önde gelen firmalarında çalışmış birisi olarak Bilgem Çakır‘ın paylaştığı bilgiler ve aktardığı tecrübeler bence altından daha değerli. Belki kendisi farkında değildir ama anlattıklarıyla kariyerlerine yön verdiği birçok geliştirici olduğuna eminim.

Bu yazımda paylaştığım video, Yalın Kod‘daki en sevdiğim videolardan birisidir. Kendinizi ne şekilde (cevap T şekli 🙂 ) geliştirmeniz gerektiğini anlatan bu güzel videoyu kendisi şöyle tanımlamaktadır:

Kariyer yönetiminin en önemli bileşeni yetilerimiz. T-Şekilli olmak ne demek? Yetilerimizi “Genişlik” ve “Derinlik” perspektifinden nasıl değerlendirmeli, nasıl geliştirmeliyiz? Ne kadar genişlik ve ne kadar derinlik hedeflemeliyiz?

Bilgem Çakır’ı daha yakından tanımak isterseniz Çalışmamasam’daki röportajını okuyabilir, blogunu ve twitter adresini takip edebilir, Yalın Kod Youtube kanalından videolarını izleyebilirsiniz.

ODTÜ Bilgisayar Topluluğu Kafanızdaki Soruları Cevaplayacak!

Bu bilgiler gerçek hayatta ne işe yarayacak? Öğrencilikte sık sık sorulan bu soru, aslında öğrencilerin anlama arzusunun sonucunda ortaya çıkar. Öğrenilen tüm o teorik bilgilerin gerçek hayattaki kullanım alanı ne olacaktır? Öğrendiklerimizi nasıl, nerede ve ne zaman kullanabileceğiz?

İşte ODTÜ Bilgisayar Topluluğu tarafından organize edilen Teoriden Pratiğe Günü, kafalardaki bu sorulara cevap vermeyi amaçlıyor. 2 Aralık 2017 saat 12:00’de ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi Salon B’de düzenlenecek olan etkinlik, bilişim teknolojilerinin farklı alanlarından konuşmacıları katılımcılarla buluşturacak.

Ali Güngör ve Recep Baltaş’ın da Technopat.net’i temsilen katılacakları günün konuşmacı listesini aşağıda bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretsiz olacaktır, ancak buradaki bağlantıdan kayıt yaptırmanız gerektiğini de hatırlatalım.

Neden Biterki ?

Akıllı telefonlarımız , diz üstü bilgisayarlarımız , müzik çalarlarımız , tabletlerimiz derken herkes bu hayatta istesede istemesede artık bir elektronik cihaza sahip açıkçası ..

Hangisi daha hızlı ? Hangisinin kaç işlemcisi var ? Ekran kartları , işlemci hızları , ram belleklerin hafızası diye diye bir cihaz almak istesekte tüm bunlar içerisinde tembelliğe kaçtığı , belkide “Nasıl olsa uzun bir süre dayanır” diyerek önemsemediği sonrada “Ahh keşke .. ” diyerek laflar saymaya başlanmasına sebep olan bir başka düşünülmesi gereken bir değişken ise BATARYA ÖMRÜ..

 Nedir ? Nasıldır ? Ne yapmalı?

Batarya ömrünün sadece bir cihaz alırken kısa kullanımda saatlerle , uzun ömürlü bir düşünceyle 2 – 4 yılla hesaplanan bir değer olarak bilinmesini anlatmayacağım merak etmeyin..  Batarya neden ömrü kısalır ?

Bunun sebebi aslında pil üreticilerinin pili üretirken yaptıkları küçük hesaplama yanlışları , kullanıcının bataryayı bir sonsuz enerji kaynağıymış gibi görmesi , kullanıcıların bilinçsiz olması gibi etkenler mevcut. Ama hepsinin bir tek açıklaması var .. Kimyasal tepkimeler !

Pil sorununun kökünde kimyasal bir sorun bulunuyor. Sağlıklı bir pilde iyonlar, katot ve anot arasında rahat bir biçimde akarlar. Pili şarj etmek, iyonları katottan anota gitmeye zorlar, pili kullanmak ise bunun tam tersini yapar. Bu işlem, zaman içinde katotu yıpratır, dolayısıyla pilin kapasitesi azalır.

Kalibrasyon !

İster elektronik bir cihazınız olsun , ister daha basit cihazlar olsun bir fabrikasyon ürün , üretimden çıktığı andan itibaren yıpranmaya başlar . Kullanım titizliğine , havadaki nemden , sıcaklıktan ve benzeri koşullar altında zamanla dayanıksızlaşır ve ne işe yarıyorsa o işi yaparken bir şeyler ters gidiyordur. İşte son kullanıcılar ise bir cihazı fabrikadan çıktığı hali gibi kalıcı kullanmak isterlerse ayda bir kez cihazlarını kalibre ederler.. Pil kalibrasyonu ise bataryayı fabrikadan çıktığı kadar dayanıklı tutmaya yardımcı olur. Ancak yinede mükemmel değildir.

Şimdide kendi kullandığım cihazları referans alarak bir nebze bataryanızın ömrünü uzatmak için pil kalibrasyonu nasıl yapılır , bunu anlatacağım ..

Eğer bir MacBook ‘unuz ve ya Apple ürününüz varsaa..

  • MacBook’umuzun pilini önce %100 dolu olana kadar (MagSafein üzerindeki turuncu ışık yeşile dönene kadar) şarj ediyor, ve en az 2 saat bu şekilde şarjda kalmasını sağlıyoruz.
  • Şarj cihazını ayırıyoruz ve MacBook’umuzu pili bitene kadar kullanıyoruz. (Açık olan dosyalarımızı kaydetmeyi unutmadan…)
  • Kendi kendine uyku moduna geçen MacBook’umuzu birkaç saat daha rahatsız etmiyoruz ve uyumaya bırakıyoruz.
  • Yeniden şarj cihazımızı MacBook’umuza bağlıyoruz ve pilimizi tamamen şarj olana kadar da hiç ayırmıyoruz.

Eğer bir Android cihazınız varsaa..

  • Öncelikle telefonumuzu şarja takıp tam dolana kadar şarj ediyoruz.
  •  Bataryası tam dolan telefonumuzu şarjdan çıkartarak kapatıyoruz.
  • Telefon kapalıyken yeniden şarja takıyoruz ve şarj lambasının dolu rengini almasını bekliyoruz (bu renk genellikle yeşildir)
  • Bataryanın tam dolu olduğunu gösteren ışık rengini gördükten sonra telefonu yeniden şarjdan çıkartıp açıyoruz.
  •  Telefon açıldıktan yaklaşık 30 saniye kadar bekledikten sonra pin kodunu giriyoruz ve telefonu yeniden açıyoruz.
  • 30 saniye bekleyip açtığımız telefonu, tekrar 30saniye kadar daha bekleyip kapatıyoruz.
  • Kapattığımız telefonu yeniden şarja takıp, yeniden batarya tam dolu ışığını görene kadar bekliyoruz.
  •  Batarya tam dolu ışığını gördükten sonra telefonu şarjtan çıkartıp yeniden açıyoruz.

Olur da cihazlarınız farklı modeller , farklı firmaların cihazları olsalarda internette ” pil kalibrasyonu” , “marka ” , ” ürün” gibi keywordler kullanarak çok kolaylıkla bu bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bir başka yazımda buluşmak üzere..