Kategori arşivi: Şiirler Sözler

Celaleddin Rumi / Sonsuz bir karanlık

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi.
Ağladım.

Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla.
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim.

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu.
Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi.
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu.
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra.
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana.

Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi.
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi.

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta.
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.

Namusun önemini öğrendim evde.
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün.
Ve gerçeğin acı olduğunu.
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da “lezzet” kattığını öğrendim.

Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya, Kalp durur, Akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur.

Nazım Hikmet Ran / Ceviz Ağacı

[Nazım Hikmet Ran / Ceviz Ağacı]


Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

William Shakespeare / Kendimi her zaman mutlu hissederim

[Shakespeare]


Kendimi her zaman mutlu hissederim.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü kimseden bir şey ummam.
…Beklentiler daima yaralar.

Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin.
Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin.
Sadece kendiniz için yaşayın ve,
– Konuşmadan önce dinleyin,
– Yazmadan önce düşünün,
– Harcamadan önce kazanın,
– Dua etmeden önce bağışlayın,
– İncitmeden önce hissedin,
– Nefret etmeden önce sevin,
– Vazgeçmeden önce çabalayın,
– Ölmeden önce yaşayın.

Hayat budur.
Onu hissedin,
onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.

Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar

Küçük İskender / Bir daha sevdim

[Küçük İskender]


Offff…dedi.
-Ne oldu? dedim
-Hiiiiiç, dedi.
-Herşeyi bırak gel benimle, dedim.
-Olur mu? dedi.
-Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza, dedim.
-Olmaz, dedi.
-Neden? dedim.
-Aynı tabaktan yeriz, dedi.
Bir daha sevdim…